“Toplantıda söz hakkı bana geldiğinde kalbim hızla çarpmaya başladı. Sanki herkes bana bakıyordu ve yanlış bir şey söyleyecekmişim gibi hissettim.”
(Bir danışanımın süreci, anonimleştirilmiş örnek)
“Arkadaş grubuna katıldığımda, ne diyeceğimi bilemiyorum. Bazen orada bulunmak yerine eve dönmeyi tercih ediyorum.”
(Başka bir danışanımın deneyiminden, anonimleştirilmiş örnek)
Bu cümleler, sosyal kaygı yaşayan kişilerin iç dünyasına dair çok tanıdık hislerdir. Sosyal kaygı bozukluğu yaşayan bireyler, günlük hayatın doğal bir parçası olan topluluk önünde konuşma, tanışma, ya da basit bir sohbet gibi durumlarda yoğun kaygı hissederler. Bu kaygı çoğu zaman bedensel belirtiler (terleme, titreme, yüz kızarması), olumsuz düşünceler ve kaçınma davranışlarıyla kendini gösterir.
⸻
Sosyal Kaygı Nedir?
Sosyal kaygı, kişinin başkaları tarafından olumsuz değerlendirilme korkusuyla ortaya çıkan yoğun kaygı halidir. “Sosyal fobi” olarak da bilinir. Çoğunlukla ergenlik döneminde başlar ve müdahale edilmediğinde yetişkinlikte kişinin iş, okul ve sosyal ilişkilerini ciddi şekilde etkileyebilir.
⸻
Sosyal Kaygının Belirtileri
• Kalabalıkta konuşurken kalp çarpıntısı, terleme, titreme
• Yüz kızarması ve göz temasından kaçınma
• “Ya rezil olursam?” düşüncelerinin yoğunluğu
• Sosyal ortamlardan kaçınma
• Günlük yaşamda yalnızlık hissi ve kendine güvenin azalması
⸻
Sosyal Kaygı ile Başa Çıkma Yolları
1. Düşünceleri Fark Etmek: “Yanlış bir şey söylersem rezil olurum” gibi otomatik düşünceleri fark etmek ve bunları sorgulamak.
2. Maruz Kalma Çalışmaları: Küçük adımlarla sosyal ortamlarda bulunmaya devam etmek.
3. Nefes ve Gevşeme Teknikleri: Bedensel kaygı belirtilerini azaltmak için nefes egzersizleri yapmak.
4. Psikoterapi: Dinamik psikoterapi, bireyin kaygısının kökenlerini anlamasına ve ilişkisel dünyasında farklı bir deneyim yaşamasına yardımcı olur.
5. Gerekirse İlaç Desteği: Bazı durumlarda psikiyatri desteğiyle tedavi süreci desteklenebilir.
⸻
Profesyonel Destek Almak
Sosyal kaygı yaşayan kişiler çoğu zaman “Benim yapım böyle” diyerek bu durumu kabullenir. Ancak psikoterapi sürecinde kişinin kaygısının kökenleri anlaşılır, içsel çatışmaları çözülür ve yeni bir ilişki deneyimi kazanılır. Böylece sosyal ortamlarda kendini daha rahat ifade etmek mümkün hale gelir.
Eğer siz de sosyal kaygı belirtileri yaşıyor ve bu durum yaşam kalitenizi etkiliyorsa, profesyonel destek almak sizin için önemli bir adım olabilir.

No responses yet